Diş dolgusu çürüme, kırık, çatlak ya da farklı nedenlerle hasar görmüş dişlerin restore edilmesi için uygulanan bir tedavidir. Yapılan tedavi ile dişin tekrar eski fonksiyonlarını yerine getirmesi sağlanmaktadır.
Ağız sindirim işleminin gerçekleştiği ilk bölgedir. Dişlerin sağlıklı olması besinlerin iyi şekilde çiğnenebilmesi ve sindirimin sorunsuz yapılmasını sağlar. Ağzındaki çürük ve kırılmış dişler çiğnemenin tam olarak yapılamamasına neden olur. Aynı zamanda ağız kokusu yaparak kişinin kendini rahatsız hissetmesine neden olmaktadır. Diş dolgusu tedavisi ile ayrıca iltihaplanma gibi sorunlarında önüne geçilmektedir.
Çürük, kırık, çatlak, travma veya farklı nedenlerden dolayı diş yapısının zarar gördüğü durumlarda dolgu yapılabilmektedir. Diş dolgusunun uygunluğuna hekim tarafından yapılan muayene sırasında karar verilir. Kaplama ve diş beyazlatma gibi işlemlerin çürük dişe uygulanamayacağı unutulmamalıdır.
İşleme diş temizliği yapılarak başlanır, daha sonra hastanın acı hissetmemesi için müdahale edilecek bölgeye lokal anestezi uygulanır. Daha önce yapılan dolgu varsa eski dolgu çıkarılır ve diş temizlenir. Temizlenen yere hazırlanan yeni dolgu maddesi yerleştirilerek dişin yapısına ve formuna uygun şekli alması için hastadan birkaç kez ağzını açıp kapaması ve dişlerini sıkması istenir. Çıkıntı ve fazlalık rötuşlanarak işlem tamamlanır.
Dolgu malzemeleri hızla donabilecek şekilde tasarlanmaktadır. Bu sayede dolgunun yapılmasından sonra kişi birkaç saat sonra gıda alımına başlayabilir. Dolgu ile dişin, fonksiyonlarını doğru ve eksiksiz şekilde yerine getirmesi amaçlanmaktadır.
Diş dolgusu yapılırken kullanılan maddelerin çeşitliliği teknolojinin gelişmesiyle artmaya devam etmektedir. Hekimlerde hastalarının isteğine ve dişin durumuna bağlı olarak bu yöntemlerden uygun olanı kullanıyorlar. Çok eski zamanlarda en çok istenen altın dolgudur. Günümüzde ise bu yöntem pek tercih edilmiyor. Şimdilerde ise çok daha doğal görünen yöntemler kullanılıyor. Diş dolgusu yöntemleri şu şekilde sayılabilmektedir.
Altın dolgu: Bu yöntemde altın içeren dolgu laboratuvar ortamında hazırlanıyor. Günümüzde bu dolgu yöntemi çoğunlukla tercih edilmemektedir.
Amalgam dolgu: Diş dolgusunda gümüş, bakır, cıva gibi malzemeler kullanıldığından bu adı almaktadır. Daha çok geçmiş yıllarda, özellikle arka dişlerde tercih edilmekteydi. Günümüzde kullanılmamaktadır. Diş estetiği açısından hekimler tarafından da tavsiye edilmemektedir.
Kompozit dolgu: En çok kullanılan dolgu yöntemidir. Dişin kendi renginde olduğundan doğal görünmektedir. Çürüklerin yanı sıra kırık ve çatlak dişlerde de kullanılabilmektedir. Düşük maliyetli olmasının yanında uzun ömürlü olması nedeniyle de tercih edilmektedir.
Porselen dolgu: Diş estetiğine önem veren kişilerin tercih ettikleri dolgu çeşididir. Porselen dolgu leke tutmamakta ve renginde bir değişim olmamaktadır. Özellikle ön bölgelerde bulunan dişlerde daha çok tercih edilmektedir.
Diş dolgusu sonrası iyileşme hızla olmaktadır. Her insanın diş hassasiyeti ve işlem gören dişe bağlı olarak iyileşme süresi değişmektedir. Bunun yanında ortalama olarak diş hekimleri 4 ile 6 saat arasında kişiye bir şey yiyip içmemeleri gerektiğini belirtmektedirler. Bu konuda en kesin zaman bilgisini hekimden almak doğru olacaktır. Belirtilen sürenin sonunda hasta rahatça gıda tüketebilir.
Diş dolgusu sonrası bazı kişilerde hassasiyet ve ağrılar görülebilmektedir. Duyulan ağrı ve hassasiyet ortalama on iki saat içinde geçmektedir. Ağrının daha uzun sürdüğü durumlarda doktora başvurulmalıdır. Ağrının olduğu durumlarda doktorun önerdiği ağrı kesiciler kullanılır. Soğuk ve sıcak içeceklere karşı diş dolgusu sonrası hassasiyet oluşabilir. Hassasiyetin geçmesi ise bir süre sonra kaybolur.
Hastanın dişi kurtarılarak eski fonksiyonlarının yerine getirilmesi sağlanmaktadır.
Kırılmış, çatlamış dişlere yapılan dolgu dişte çürük olmasına ve kaybedilmesine engel olmaktadır.
Ağız kokusu gibi istenmeyen sorunlar ortadan kalkmaktadır.
Dişin kurtarılması sonucu farklı bir tedaviye ihtiyaç duyulmaz.
Tedavi edilecek diş sayısı, konumu, kullanılan materyale göre değişiklik gösterir. Tek diş dolgu süresi ortalama 1 saattir.
Herkeste olmamakla birlikte bu normaldir. Dolgu yapılan dişin konumuna bağlı olarak soğuk ve sıcak hassasiyeti birkaç hafta sürebilir.
Hastaların dolgu işlemi yapılırken ağrı çekmemesi için işlem öncesinde lokal anestezi uygulamaktadır. Anestezi sayesinde hasta ağrı yaşamaz.
Diş dolgusu normal şartlarda düşmez. Fakat dolgu altında tekrar çürük oluşması, dolgunun yapılmasının üzerinden uzun süre geçmesi, zamanla aşınma durumlarında, dişlerini sıkmayı alışkanlık yapan kişilerde tekrarlanabilen bir tedavidir.
Hastanın dişlerinden birinde çürük olması halinde tedavi edilmediği taktirde, çürük her iki tarafındaki dişlere sıçrayarak diğer dişlerin de çürümesine yol açabilir. Bu çok daha büyük sorunlar yaşanmasına neden olabileceğinden çürük fark edilir edilmez diş hekimine başvurulmalıdır.
Gebelik düşünülüyor ise öncesinde diş muayenesi yapılmalı ve gerekli görülen tedaviler tamamlanmalıdır. Gebelik sırasında diş tedavisi yapılamadığından, hamileliğin tamamlanması beklenir.